Fatma Barbarosoğlu uzun zamandır yazın dünyasında yer alan bir yazar olup köşe yazarlığı ile de tanınmaktadır.
Mutluluk Onay Belgesi, dokuz öyküden oluşan bir kitap olup paylaşımlı ve elektronik bir içeriğe sahiptir. Burada şaşırmanıza ilişkin olarak açıklamamı genişleteyim:
Kitap, yazarın günümüzde gözlemlediği cep telefonu, internet, tablet gibi bağımlılıklarımıza atıf yapan öyküleri içermektedir. İşin elektronik kısmı budur. Yazar bazı öykülerini daha önce gazetedeki köşesinde paylamış ve okuyuculardan sonlarını tamamlamalarını istemiştir. Okuyucuların yazdığı tamamlama öykülerini de kitabın ikinci bölümünde paylaşmıştır.
İlk öyküsü “Cennetlik Arkadaşımız İçin Plaket Töreni”; PTT’de memur olarak görev yapan İhsan Gürdilek, nam-ı diğer Cennetlik İhsan’a iş yerindeki arkadaşları plaket verip kutlama töreni yaparlar. İyi niyetli yapılan bu kutlama, sonunda ummadıkları bir hale dönüşür. Bu dönüşümün sebebi de tabii ki sosyal medyadır. Sıradan bir memur iken bir anda ülke gündemine oturuverir Cennetlik İhsan.
Yazar öyküyü plaket verilme aşamasında yarım bıraktıktan sonra gazeteye gelen “tamamlama öyküleri”nden bazılarına ikinci bölümde yer vermiştir. Gelen öykülerden geneli İhsan ile eşinin ilişkileri aynı kıvamda (İhsan’ın pasif yapısı, eşinin memnuniyetsiz baskıcılığı) devam ettirilmiştir. İhsan’ı huzur için de öldüren sonsa, sanırım içten içe “oh” dedirtti, ne yalan söyleyim.
Günümüzde dünya savaşları siber hale dönüşmüş durumda; dünya liderleri birbirlerine ulak göndermek yerine sosyal medya üzerinden iletiler göndermekte hatta savaş açmaktadır. Yazarın “Yumruk Yumruğa” öyküsü tam da bu konu üzerinedir. ABD Başkanı Trump’tan tutun da Rusya’ya kadar birçok ülke liderleri arasında “Yumruk” üzerine sanal bir yarış başlar. Türkiye için bulunan örnek ise uluslararası bir toplantıda ülkemizi temsil eden konuşmacının, konuşmasının şiddetiyle tesadüfen yumruğunu havaya kaldırması, olur.
Öykünün devamını yazan okuyucu yazısı epey güldürdü. Ancak hem yazarın hem okuyucunun yazdığı sonda yer alan insanlar ve toplumlar üzerinde “medya” etkisi düşündürücüydü.
Ninemin Emoji Sözlüğü ise artık sanal dünya sayesinde oluşan yeni bir yazılı dilin eleştirildiği bir öyküdür. Ben dahil olmak üzere sosyal medya ve iletişim gereçlerimizde sıklıkla “emoji”” kullanır olduk. Telgraf cümlesi gibi her sözcüğümüzün sonuna bir “emoji” ekliyoruz. Öyküde yer alan , aslında elinde örgüsü, fırında kurabiyesi olsun görüntüsüyle düşündüğümüz ninelerin, torunlarına ayak uydurmak için “sanal dünya dili”ni öğrenmek için çabalarını, bunun sonucunda ise ünlü oluşları anlatılmaktadır. Okuyucu sonlarına baktığımızda ise genelinde içten içe “nineler siz örgü örün, kurabiye pişirin” isteği yattığı izlenimi edinildi.
Yazar “Mutluluk Onay Belgesi”nde bir yakını için pijama almak isteyen “İmdat” hanımın, mağazada yaşadıklarını konu etse de “ye kürküm ye” dünyasının da ince eleştirisini yapmıştır. Yazar öyküsünün sonunu klasik diyebileceğimiz bir şekilde sonlandırsa da okuyucuların tamamlama şekillerini ilginç buldum. Özellikle de “rüzgarın yönünü tersine” çeviren, mağaza çalışanlarını ters köşe eden “Mağazanın VİP Müşterisi” adlı sonu takdir ettim.
“Let’s maket his moment a memory by taking a selfie!”
Kendisine çarpan gençle havaalanında “çarpışma anısı” olarak özçekim yapmak isteyen beyefendiyi izleyenlerin şaşkınlığı sizce neye olabilir? Görünüşüne bakıp bu kadar seri İngilizce konuşmasına mı, çarpışma anı özçekimi istemesine mi? “Birlikte Bir Selfimiz Olsa Şöyle…” Öyküsü yukarıdaki cümlelerin önce ve sonra haliyle anlatıldığı bir öyküdür. Yazarın betimleme ve tahlildeki detayları dikkat çekicidir. Okuyucuların öyküleri daha çok espiri barındıran nitelikteydi.
Caminin İçinde Güneş Gözlükleri İle Oturan Kadın öyküsü diğer öykülerine nazaran hüzün ve acı barındırmaktadır. Yazar, kadın cinayetlerinin başını alıp gittiği günümüzde kanayan bir yaraya parmak basmıştır. Bu öykünün bende düşündüren ve daha dikkatli olmak gerektiğini ifade eden bir yanı daha oldu. İster özçekim yapılsın, ister fotoğraf çekimi; fon olarak kullandığınız arkadaki kişilerin görünmemesine veya görünüyorlarsa da onların yüzlerini flu hale getirmeye dikkat ediniz. Aksi halde birkaç saniyelik fotoğraf keyfimizden ötürü o kişiler zarar görebilir.
Ne güzel söylemiş öyküdeki imam “mutluluk hakkını vermeyi bileceksin” diye. Mutluluk Hakkı öyküsü önceki öykü gibi kendime pay çıkarmamı sağlayan bir öykü oldu. Mutluluk Hakkı, şikayet etmeden, insanlara bir gülüşü esirgemeden, ertelemeden, anı yaşayarak, şükrederek yaşamak değil midir? Öyküde yer alan kına yeşili tülbentli teyze, anlatıcı olan karaktere çocuklarından ve gelininden sitemkar bir şekilde bahseder. Özellikle de çocukların teknolojinin eseri olma gerekçesi dikkat çekicidir. Anlatıcı, teyzenin sözlerinden kendine mim çıkarır. Biz okuyucular için anlatıcı tarafından farklı bir üslupla öykünün sonu bir öğüt gibi getirilmiştir.
#hırsızgozlerhırsızınkendisiolurmu adlı öyküde anlatıcı çocukluk anılarından yola çıkarak günümüzde yaşadıklarını, insanların psikolojilerini irdeleyerek anlatmıştır. Çalıştaylar sırasında rast geldiğimiz sunumu yapan kişiyi dinlememe gibi durumlara dokundurmalarda bulunmuştur. Özellikle de iş ortamında çalışan ilişkileri, hırslarını anlatımı dikkat çekiciydi. Yazarın bu öyküsü diğer öykülerine nazaran daha çok içsel konuşma içerdiğinden “bilinç akışı tekniği” kendini daha çok hissettirmekteydi.
Sen, Ben, Cep Telefonu, Bir De Kahve öyküsü en ilginç bulduğum öykü oldu. Günümüzde sayıları gittikçe artan “kayıp kişi nerede, katil kim” gibi içerikteki televizyon programlarına atıfta bulunulan bir öyküdür. Öyküde bir mağazada telefon ile konuşurken ölen bir kadının ölümü araştırılmaktadır. Olay medyada dikkat çekmiştir. Günlerce, haftalarca kadının neden öldüğü konuşulur, tartışılır. Sonra bir uzman çıkar ve “performans ölümü” denen bir intihar vakası olduğunu belirtir. “Performans ölümü” ile ilgili detayları okuyunca ki bilimsel yanı da var, çok şaşırdığımı dile getireyim.
Okuyucuların tamamlama öyküleri yazarınkine göre daha durağan ve hüzünlüydü.
Öykülere genel yapı olarak baktığınızda keyifli vakit geçirtecek hafif bir anlatım ve kurgu söz konudur. Bunun dışında nadiren de olsa kapalı ifadeler bulunmaktaydı; belki de okuyucunun öyküyü tamamlamasını kolaylaştırmak için izlenen bir yoldur. Birkaç yazım hatası göze çarpıyordu.
Sanal dünyanın, medyanın esir alan benliklerimizi kurtarmamız için belki de bir uyarıdır bu kitap. Kimbilir, siz de öykülere kendi “tamamladığınız sonu” eklersiniz.
Mutluluk Onay Belgesi
Fatma Barbarosoğlu
Profil Kitap
197 Sayfa, 2017
Kitap Cafe
1 Kasım 2017