Masalsı anlatımı, sürükleyici kurgusu ve esprili diliyle okuyucuyu içine çeken Juan Pablo Villalobos imzalı kitaplar Profil Kitap’ta. Toplumsal hafızanın derinlerinde kalmış gerçekleri su yüzüne çıkaran Villalobos kitaplarıyla, yeni yılda eşsiz bir okuma deneyimi yaşayabilirsiniz. Villalobos kitaplarıyla tanışmak için Profilkitap.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Sana Bir Köpek Satayım
Hayatta tek yapmak istediğim, diye başladı, sınırları aşan bir sanat eseri yapmaktı ve bunu beceremedim. Yeteneğim yetmedi; hayal gücüm, tekniğim ve hatta param yetmedi. Para resim yapacak zaman demek, iç rahatlığı demek; çalışmak zorundaysan sanatçı olamazsın. Fakat gerçekten önemli bir sanat eseri yapamasam da en azından kendim bir esere dönüşebilirim, küllerim tuvale yapışır, toz boyaya, sanatsal bir dokuya dönüşür.
‘Bir ressam!’
‘Bir imam!’
‘Bir haham!’
‘Bir kaymakam!’
Mexico City’de bir grup yaşlı emeklinin ikâmet ettiği bir apartmandayız. Canları çok sıkılan apartman sakinleri, vakit geçirmek için çeşitli etkinlikler yapıyorlar. Edebiyat salonunda her gün toplanarak, birbirlerine işkence etmek pahasına tartışmalara dalıp gidiyorlar. Bu etkinlikler arasında en sevdikleri ise edebiyat salonunda yapılan bu kültürel etkinlik.
Bina başkanı ve topluluğun lideri Francesca oldukça ilgi çekici bir karakter. Bina da yaşayan karakterlerin hepsi birbirinden ilginç aslında. Zekâsıyla olduğu kadar espri yeteneğiyle de sivrilen; çapkın, komik, muzip ve iflah olmaz bir alkolik olan Teo bunlardan biri. Teo aynı zamanda hikâyenin de başkahramanı.
Teo, Mormon misyonerleri tarafından ziyaret edilen, sürekli bira yudumlayan, geçimsiz, huysuz, siyaset tartışan, çok tuhaf biri. Binaya taşındığı zaman, yapacak bir şey bulamadığından günlük tutmaya başlıyor. Ne var ki topluluğun üyeleri onun bir günlük değil roman yazdığını sanıyor. Ama aslında o bir yazar değil? Peki, Teo’yla sürekli tatlı bir atışma içinde olan Francesca neden böyle düşünüyor?
Sana Bir Köpek Satayım, Villalobos’un klasik esprili üslubunu taşıyan renkli bir kitap. Zengin karakterleri ve ani gelişip bambaşka boyutlara varan olaylar silsilesi eğlenceli bir okuma deneyimi vadediyor.
Bana Kimsenin İnanmasını Beklemiyorum
Beni anlayacağını biliyorum, küfürlü yazdığım için beni affet kuzen sen mütevazi bir aileden geliyorsun ve hayatın, kuzenimin çokça sevdiği, hamamböceklerinin bile varoluşsal krizi yaşadıkları kitaplardaki gibi olmadığını biliyorsun.
Edebiyat üzerine akademik çalışma yapmak amacıyla Barcelona’ya gitmeyi zihninden geçiren Juan Pablo, kendisini bir anda kara para aklama operasyonlarının ortasında bulur. Uyuşturucu savaşlarının gerçekleştiği bu tekinsiz ortama kuzeni yüzünden düştüğünün farkındadır. Juan Pablo’nun zekâsıyla öne çıkan sevgilisi Valenntina ise karşılarına çıkan bu tekinsiz kapıları cesurca açmaya yeltenecek kadar gözü karadır.
Bana Kimsenin İnanmasını Beklemiyorum, absürt olayların geliştiği sürükleyici bir öykü. Valentina, Lorenzo, Laila, Anne, Ahmed gibi renkli ve akılda kalıcı karakterlerin yer aldığı kitap, ilginç bir Orta Amerika şöleni sunuyor. Göçmenlik ve yabancı düşmanlığının da işlendiği kitapta, sevgi tanımının yeniden değerlendirildiğini gözlemleyeceksiniz. Bu süreçte Türkiye ile Meksika arasındaki hem kültürel hem de gündelik hayattaki şaşırtıcı benzerliklere de hayret edeceksiniz. Zaman zaman günlük ve mektup gibi anlatım tarzlarının kullanıldığı Bana Kimsenin İnanmasını Beklemiyorum, çarpıcı kurgusuyla sürükleyici olmayı başaran çağdaş bir roman.
Juan Pablo Villalobos Kimdir?
Juan Pablo Villalobos, 1973 yılında Meksika, Guadalajara’da dünyaya geldi. Şimdilerde Brezilya’da ikâmet eden çok yönlü yazar, yüksek öğrenimini Barcelona Üniversitesi’nde tamamladı. Aynı okulda Edebiyat Kuramı ve Karşılaştırmalı Edebiyat üzerine doktora yapan Villalobos, öğrenim hayatı boyunca Avrupa Birliği’nin Latin Amerika özelinde sunduğu üst düzey burslardan yararlandı. Juan Pablo Villalobos pazarlama üzerine de eğitim aldı. Universidad Veracruzana Dilbilim-Edebiyat Araştırma Enstitüsü’nden burs alan yazar, parlak bir öğrencilik dönemi geçirdi.
2011 yılında Guardian Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen yazar kariyeri boyunca çeşitli gezi yazıları, seyahat öyküleri ve film eleştirileri kaleme aldı. Dördüncü romanı olan Bana Kimsenin İnanmasını İstemiyorum, ona İspanya’nın en prestijli edebiyat ödüllerinden olan Herralde Ödülü’nü getirdi. Kaleme almış olduğu eserler İngilizce, Almanca, Fransızca ve Portekizce gibi pek çok farklı dile tercüme edilen yazar, bugün birçok ulusal ve uluslararası sanat kuruluşunun da üyesidir.
Villalobos’un edebiyatı çok sesli ve rengârenktir. Meksika tarihi, Latin Amerika mitolojileri, mizah ve gerçekçilik temaları onun kitaplarında sık sık yer alan unsurlar arasındadır. Birtakım edebiyat kuramcıları ve edebiyat eleştirmenleri onun öykü dilinin, Yunan tragedyası tarzında yazılmış Meksika masalı olarak tanımlarlar. Değişmez ve sarsılmaz gerçekliğin, bazen acı bazen tatlı şekilde okura aktarıldığı öykülerde, varoşlardaki hayatın detayları işlenirken, uyuşturucu meselesi ve kriminal suçlar da fonda yer alır.
Juan Pablo Villalobos Kitapları Profil Kitap’ta!
Kendine has üslubu, derin karakter analizleri hem yerel hem evrensel değerleri aktarış biçimiyle fark yaratan Juan Pablo Villalobos kitaplarıyla yeni yılda yepyeni bir okuma deneyimi yaşayabilirsiniz. Profil Kitap ayrıcalığıyla ulaşacağın bu eserler vasıtasıyla sosyal, kültürel ve estetik açıdan farklı bir bakışaçısı kazanacaksınız