Rosmary Mosco’nun yazıp Jacop Sauva’nın resimlediği Çiçekler Çok mu Çok… Tuhaf! ve Kelebekler Çok mu Çok… Tuhaf! isimli kitaplar, biyolojik ve ekolojik kavramları ele alan, kahramanları hayvanlar ya da bitkiler olan hikâyeleriyle; başta, doğadan kopmuş, betondan şehirlerde yaşayan çocuklar olmak üzere, hepimize farklı dünyaları tanıma imkânı sunuyor.
Bu tuhaflıklar serisi, mizahi bir üslupla okurunu yakalarken doğaya karşı uyandırdığı hayranlıkla onu çevresine karşı duyarlı olmaya teşvik ediyor. Kahramanların ele alınış biçimi ise çocuklara kendi gerçekliğini yorumlama fırsatı sunarak onların hayal gücünü destekliyor.
Eğer sen de benim gibi çiçeklerle vakit geçirirsen onların ilginç yanlarını keşfetmeye başlayabilirsin. Zamanla görürsün ki çiçekler sadece güzellikten ibaret değil…
“Çiçekler zıtlıklarla doludur.” diye başlıyor Çiçekler Çok mu Çok… Tuhaf! isimli resimli kitap. Nüktedan bir arının anlatıcı olduğu bu kitapta, çocuklara eğlenceli bilgiler vererek doğanın zıtlıkları ve yaşam döngüsünün özü anlatılıyor.
Her iki kitapta da okuru muhatap alan, interaktif bir tarz mevcut. Kelebekler Çok mu Çok… Tuhaf! kitabındaki anlatıcı kelebek “Gerçekler seni çok şaşırtacak, mideni bulandıracak. Eğer gerçek hikâyeye hazır değilsen sayfayı sakın çevirme.” diye seslenerek, hikâyenin girişinde minik okurları esprili bir dille uyarıyor. Bu uyarı, merak unsurunu pekiştiren samimi bir çağrı aynı zamanda. Kelebeğin okumaktan caydırma çabaları minik okurların dikkatini daha da cezbediyor.
Hâlâ geç kalmış değilsin. Kitabı kapatabilirsin. Tercih senin. Kapatmıyorsun öyle mi? Peki o zaman, tuhaflıklara hazır ol…
Yazar kitapta, çocukları; garip alışkanlıkları olan, gürültücü, “sinsi”, pis kokan vs. kelebek türlerinin dünyasına götürürken, doğanın ve dünyada yaşayan tüm canlıların beklenmedik yanlarına vurgu yapıyor. Kusursuz güzelliğin takıntı haline geldiği çağımızda, yaşayan varlıkları bize tuhaf gelen yönleriyle tanıtan, her canlının kendi habitatı için eşsiz ve önemli olduğunu vurgulayan bu yaklaşım; çocukların hayatı çok yönlü olarak ele almasına da katkıda bulunuyor. Ayrıca karakterlerin idealize edilmeden resmedildiği bu türden hikâyeler hayatı anlamlandırırken çocukların esneklik kazanmalarına yardımcı oluyor.
Hayvanların, bitkilerin fiziksel ve estetik özelliklerini aktaran anekdotlara, çocukların doğa algısını geliştirecek özgün görseller eşlik ediyor. İçtenlikle tasarlanmış eğlenceli çizimler, geleneksel çocuk kitaplarındaki tek tip çizimlere ve kusursuzluk anlayışı ile kurgulanan hikâyelere meydan okuyor.
Anlatılan hikâyeler, tanıtılan karakterler tıpkı hayattaki gibi. Bu yüzden onların hakkında tek bir yargıya varmak mümkün değil. Üstelik kelebek ve çiçek gibi güzelliği temsil eden canlıların tuhaf yönlerini öğrenmek şaşırtıcı ve eğlenceli.
Ölü canlılarla, çürük yiyeceklerle, başka hayvanların gözyaşlarıyla hatta kakalarla beslenen kelebekler; ördek, maymun, pelikan gibi görünen, bembeyaz tül gibi yapraklarıyla hayaleti andıran çiçekler, dönüşümü ve doğanın dengesini simgeleyen tırtıllar hem ürkütücü hem de güzeller, tıpkı ormanlardaki canlılar gibi. Tıpkı bizim gibi.
Kendimizi, dünyayı, tüm canlıları bize iyi ve kötü gelen yönleriyle bir bütün olarak kabul etmemizi teşvik eden yazar, modern çağın ahlaki değerlerini, estetik anlayışını farklı bir pencereden yorumlayarak, okuma kültürünün edinildiği çocukluk dönemine katkıda bulunan birbirinden eğlenceli iki kitapla çocukların kapısını çalıyor.
Kitabı okuduktan sonra, yazarın sevimli ve cesur anlatıcısı o kelebeğin söylediği sözler kulaklarımızda çınlıyor: “Tuhafız. Harikayız. Tıpkı senin gibi…”
–
Resimli Kitap
36 sayfa
Karton Kapak
22,5 x 22,5 cm
4-8 yaş
(Okul öncesi, 1. ve 2. sınıflar)