Yaşım 9-10. Laleli’de oturuyoruz, kısa bir süre. Şehzadebaşı’nda sinemalar var, gözünü sevdiğimin Şehzadebaşı’sı. Ferah Sineması, ondan biraz aşağıda Fatih’e doğru elli adım ötede Turan Sineması, Turan Sineması’nın karşısında Hilal Sineması, bize doğru, beriye doğru gelirsen de Milli Sinema… “Üç film birden” modası. Turan Sineması daha çok Mısır filmi oynatırdı. Mesela ben, Abdülvahap’ın Beyaz Gül’ünü, Aşkın Gözyaşları’nı, Münir Nurettin’in Allah’ın Cenneti’ni falan hep oralarda seyrettim.
Yeşilçam tutkunu Yasemin Arpa’nın Safa Önal ile yaptığı bu nehir söyleşi, sözlü tarih çalışması olmanın ötesinde pek çok anlam taşıyor. İçtenlikle edilen bir sohbetin yansıması olan Safa Önal Kitabı, dünyada senaryoları filme en çok çekilen senarist olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na adını yazdıran, ünlü senaristin sinema serüvenini, anılarını, hayata ve mesleğine bakışını aktarırken, okuru İstanbul’un çok kültürlü dönemine götürüp binbir türlü maceranın yaşandığı ara sokaklarında dolaştırıyor.
Geçmişin izini süren kitap aynı zamanda Türkiye’nin toplumsal belleğinin izlerini taşıyan Yeşilçam anlayışını, Önal’ın çocukluk anıları ve deneyimleri üzerinden aktaran önemli bir kaynak olma niteliğine sahip.
Eser aynı zamanda Türkiye’de yaşanan toplumsal değişimlerin sinema üzerindeki etkilerini de açıkça ortaya koyuyor. Cumhuriyetin erken dönemlerinde dünyaya gelen Safa Önal, imparatorluktan cumhuriyete geçiş döneminde yaşanan değişimi, sınıfsal farklılıkları ve geleneksel kodlarımıızı mekânlar, ilişkiler kültürel faaliyetler üzerinden, sıcak bir dost sohbeti samimiyetinde aktarıyor.
Ben sinemayı 71 anlatırken şiire başvuruyorum. Her şeye başvurmalıyım, çünkü sinema kutsaldır. Ve bütün sanatları bünyesinde toplamış tır. Müzik vardır, heykel, şiir, resim, roman, bale vardır, var dır oğlu vardır, insanın-insanlığın bütün halleri… Yani sonu yoktur sinemanın. Onun için her şeyin önünde gitmektedir.
Kaymakam olan babasının sık sık yer değiştirmesi nedeniyle, çocukluğunun büyük bir bölümünü Anadolu kasabalarında geçiren ünlü senaristin çocukluk anıları, kitabın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Hem öykücü hem de söz ustası olan Önal’ın sorulara verdiği karşılıklar ve özgün üslubu, söyleşinin tümüne bir hikâye kitabı havası katıyor. Sanatın temel araçlarının sinemaya katkısını anlatan ünlü senarist edebiyat, müzik ve resim gibi sanatların hayatına olan etkilerini, kültürel çeşitliliğin sanat yaşamına katkısını örneklerle ortaya koyuyor.
Hem nostaljik bir serüven hem de keyifli bir okuma deneyimi sunan bu söyleşide, sanat ve edebiyat dünyasının önemli isimlerinin hayatlarına tanık olup popüler kültürün hayatımızdaki yansımalarını gözlemleyebilirisiniz. Birbirinden etkileyici eserlerle tanışmak için Profilkitap.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Safa Önal Kimdir?
17 Aralık 1931 tarihinde dünyaya gelen Safa Önal babasının işi dolayısıyla, çocukluğunu Nevşehir Avanos, Trabzon, Mardin gibi farklı kültürlerin hâkim olduğu Anadolu şehrini dolaşarak geçirir. Babası Fahrettin Önal kaymakamlık, belediye başkanlığı ve valilik gibi önemli görevler üstlenmiş, dönemin önemli bürokratlarındandır.
Safa Önal yazın hayatına 1945 yılında, kısa öyküler kaleme alarak başlar. Onun bu alana yönelmesindeki en büyük etkenlerden biri, erken yaşlarda edindiği okuma zevkidir. Reşat Nuri Güntekin’in Eski Bir Yara isimli öyküsünün üzerinde bıraktığı etki, yazı yazma kararını kesinleştirir. Galatasaray Lisesi’nde, Eminönü’ndeki Halkevi’nde düzenlenen edebiyat temalı buluşmalar da onun bu alana yönelmesinde etkili olmuştur. Öykücülüğünün yanı sıra gazetecilik faaliyetleri de sürdüren usta isim, çok geçmeden senaristliğe başlamış ve 1951 yılında ilk senaryosunu Kanlı Para’yı kaleme almıştır.
Kısa süre içinde Yeşilçam’ın en tanınmış senaristlerinden biri olmayı başaran Önal, toplamda 40 kadar filmin yönetmen koltuğunda oturmuştur.
Kariyeri boyunca 400’ü aşkın senaryo yazan Safa Önal ‘Yaz Gülü’, ‘Hoşçakal İstanbul’, ‘Ufukta Bir Masal’, ‘Bir Aşk Uğruna’,’Yumurcak’, ‘Lejyon Dönüşü’, Ağaçlar Ayakta Ölür’, ‘Tatlı Nigar’ gibi unutulmaz filmlere imzasını atmış, başta Altın Portakal ve Altın Koza olmak üzere pek çok ödül kazanmıştır. Aynı zamanda Senaryo Yazarları Derneği’nin kurucusu olan büyük usta 30 Temmuz 2023 tarihinde hayata veda etmiştir.