Zamanın uğursuz dönüşümünün öncesinde, gece denizinin kıyısındaki çocuklardık. Bulunduğumuz yer, bütün haksızlıkların ve ruh kıyımlarının uzağındaydı.
Eski popülaritesini kaybetmiş bir rock yıldızı, küçük bir kız çocuğu ve rock müzik hayranı üniversite öğrencisi bir grup genç adamın hikâyesini konu alan İlahi Morluk, aynı zamanda rock müzik kültürünün etkilerini, darbe sonrası Türkiyesi’nde değişen eğlence anlayışını, müziğin birleştirici gücünü anlatan sürükleyici bir roman.
Ünlü bir rock yıldızı olan Mek, seksen sonrası ortaya çıkan yeni müzik anlayışının da etkisiyle eski popülaritesini yitirmiştir. Sıradan mekânlarda sahne alarak geçimini sağlayan Mek’in özel hayatında da kaos hâkimdir. Karısıyla bitmek tükenmek bilmeyen kavgaları, onları ayrılık kararı almaya kadar götürür. Küçük bir kız çocukları olan çiftin arasında, çocuğun kiminle yaşayacağı hakkında büyük bir anlaşmazlık çıkar. Annesi küçük Ayşe’yi kaçırıp yurt dışına götürmeye çalışırken Mek durumu öğrenip bu girişimi engeller. O olaydan sonra kızını bir an için bile yanından ayırmamaya karar verir.
Küçük kızıyla birlikte konserlerine devam ederken, onun müziğini yakından takip eden üniversiteli bir arkadaş grubuyla tanışır. Her etkinlikte ona yoldaşlık yapan bu genç çocuklar, Ayşe’yle de yakından ilgilenmeye başlar.
Upuzun saçlarımızla kâinatın karanlık bir köşesinde varlığın ve yokluğun acılı yürüyüşüne eşlik ediyorduk. Tarihin asla bizden söz etmeyeceğini, yeryüzünün tuhaf, alabildiğine ters kurulu düzeninin bir anlığına bile olsa düşlerimize yaklaşamayacağını pekâlâ biliyorduk.
Hem Mek’in hem de genç çocukların gözünden anlatılan hikâyede, Türkiye’de özellikle altmışlı yılların sonunda zirveye tırmanan rock müziğin düşüşü, Beyoğlu ve diğer semtlerde yaşayan uzun saçlı, marjinal, rock müzik sevdalısı genç adamların bu kültürü ayakta tutma çabaları ve yetenekli bir müzisyenin kariyerini sürdürme çabası anlatılmaktadır.
Kitapta “rock müziğin düşkün kralı” olarak tasvir edilen Mek isimli karakter, Türkiye’nin önemli müzisyenlerinden Erkin Koray’dır.
Erkin Koray’ın, müzikal yolculuğu ve ayakta kalma mücadelesi kitapta rock müzikseverlerin gözünden anlatılmıştır. Eskiye özlem duyanlarla, değişen dünya düzenine ayak uydurmaya çalışanlar arasında âdeta köprü kuran Erkin Koray müziği, İlahi Morluk kitabında hem değişimi hem de yeniliği temsil eder.
Barış Tut’un etkileyici anlatımı ve gözlemci bakışıyla aktarılan Erkin Koray hikâyesi, hüzünle umudu bir araya getirerek okura keyifli bir okuma deneyimi vadeder.
Barış Tut Kimdir?
Barış Tut 1971 yılında İzmir’de dünyaya geldi. Belçika Hür Üniversitesi’ndeki Fransızca öğreniminin ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. 1995 yılından bu yana çeşitli yayınevlerinde editörlük, proje koordinatörlüğü, çevirmenlik gibi çeşitli görevleri üstleniyor. Bernhard Schlink’in Yaz Yalanları adlı öykü kitabını ve Fatih Akın’ın Sinema, Benim Memleketim adlı portre çalışmasını Türkçeye kazandırdı. Öyküleri kitap-lık, Hayalet Gemi, Notos gibi dergilerde yayımlandı. İlahi Morluk, futbol kitaplarının ardından kaleme aldığı ilk romanıdır.
Erkin Koray Kimdir?
Rock müziğin efsane ismi Erkin Koray, 24 Haziran 1941’de İstanbul Kadıköy’de dünyaya geldi. Küçük yaşlarda annesi Vecihe Koray’dan piyano dersleri alarak müzikle tanıştı. Daha sonra gitar çalmaya başlayan Koray, Alman Lisesinde kurduğu grupla okul salonlarında konserler verirken adını duyurmaya başladı. 1966’da, bir yüzünde “Bir Eylül Akşamı”, diğer yüzünde ise “It’s so Long” isimli İngilizce bir şarkı bulunan plağıyla profesyonel müzik hayatına adım attı.
Kariyerinin ilk dönemlerinde daha çok Anadolu rock, hard rock ve psikedelik rock türünde besteler yapan sanatçı ilerleyen dönemlerde müziğinde arabesk motiflere de yer vermeye başladı. 1973-1999 arası toplam 15 albüm piyasaya süren Koray, müziğinde yerel ve evrensel unsurları bir arada kullanan en önemli müzisyenlerdendir.
“Sevince”, “Fesupanallah”, “Aşkımız Bitecek”, “Şaşkın”, “İlahi Morluk”, “İstemem” gibi önemli şarkılarıyla dinlenme rekorları kıran Erkin Koray 7 Ağustos 2023’te yaşlılığa bağlı akciğer rahatsızlığı nedeniyle Kanada’nın Toronto şehrinde hayata veda etmiştir.